2 Aralık 2014 Salı

Delilerin Şiiri II

Karlı bir kış sabahı girdim eski kapıdan
Raksa kalktı göklerde, iki melek ve şeytan
Altın kalemlerinden damlayan mürekkebi
Yalayıp yutuverdi, ak sakallı Çelebi
İşte o günden beri, kayıplarda dost güneş
Senelerce geçmeyen gece, kıyamete eş
Yudum yudum notalar karışırken ışığa
Süzmenin ortasında bakarım karanlığa
Öldüğüm vakit asla istemem süslü mezar
Hatta gelmenizi de istemem, gönlüm kanar
Basit merasim dahi yüzsüzce bir telafi
Titreyerek sigara yaksanız olur kâfi

Şimdi ölü bir şair olmak istemez miydin?
Zamanın rüzgarında uçmalı dizelerin
Bedenin toprak olmuş, sancısız kışa benzer
Uçmuş gitmiş dertlerin denizden birer birer
Şehvet damlalarından kalan bir dem manzume
İster gitsin cennete, isterse cehenneme 
Huzur ile yol almış meçhuller limanından
Damağında yok tadı, acıdan ona kalan

Bu hayat dediğiniz tekrar eden hikaye
Her an başka beklerken, zehir kalır geriye
Girdiğimiz, sonucu malum bu kaçıncı harp
Güneşe haber edin, doğacağı yöndür garp

Bir an bile geçmemiş gibi keder yolundan
Vücudundan akacak damarındaki son kan
Yıkayıp koydukları vakit değersiz seni
Fısıldayacakları anlamsız, garip ninni
Bağıracaksın bana, yardım dilenmek için
Donuk bakışlar eşlik edecek, gözümde kin

Güzel adamlar göçtü başımızın üstünden
Ve güzel kadınlardan bahsettik, bilmem neden
Boyadığı gözleri, yapma bakışlarıyla
Söylediği kaçıncı yalandır bu, ne ala
Pişman olup, kolumu attığım hazin vakte
Dönmek isterim sonsuz huzur bahşeden pakte

Sorsak size hepiniz günahsız Meryem gibi
Lakin göklere çıksak, yer cehennemin dibi
Orada taklit etmek yazıktır ki işlemez
Vasatlıktan yanacak bugün gülen çömez
Eşlik ederim ben de kızılca kıyamete
En büyük günahlarım biterken bu davette

Bakın, burada hepsi, yitik orospuların
Yüzlerinden akmakta olan kahpelik yalın
Beş kuruş etmeyecek dünyanın rezil sonu
O denli değersizce geldi ağıdın tonu
Ve siz sakin seyirci bozmaları, ağlayın
Çünkü sonumuz en az dün kadar aç ve yakın
Boşuna beklemeyin zamandan bir merhamet
Geçen her saniyeden düşmez sizlere medet

Şefkatli gecelere sarılın ve uyuyun
Hiddetli bir zamanda yalnız rüzgârı duyun

Karlı bir kış sabahı girdim eski kapıdan
Yağmurla gideceğim, temizlensin diye kan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder